First Class Köpek Maması İncelemesi

  First Class köpek mamalarına baktığımızda 13 adet maması olduğunu görüyoruz. Bunlar ırk boyutu, yaş ve et çeşidine ve hipoalerjenik olmasına göre ayrılmaktadır. İçeriğine baktığımızda ne yazık ki First Class mamaların kaliteli olduğunu söyleyemiyoruz. Bunun yanında yine bu mamalarda da et oranı çok düşük; tahıl oranı ise çok yüksek... Hipoalerjenik mamalarının incelemesine ayrı olarak en son kısımda yer vereceğim. Mamaları incelemeye geçelim.

  First Class mamalarda mısır, pirinç, tavuk eti, kanatlı unu, kuzu unu içerikleri mamanın baş içeriklerini oluşturmaktadır. Animal fat ve poultry digest ise tüm mamalarında bulunan zararlı ürünlerden birkaçıdır. Genel olarak et oranı çok az demiştik. Öncelikle First Class kuzu etli ve pirinçli mamasına değinmek istiyorum. Mama kuzu eti olarak lanse ediliyor ancak mamada kuzu etinden çok tavuk eti bulunuyor. %23 oranında et varsa bu oranın ise sadece %40'ı kuzu eti içeriyor. Geriye kalan %60'lık oran ise tavuk eti içermektedir. Yani bu mamanın kuzu etli olarak lanse edilmesi tamamen satış stratejisidir. Tavuk ve kuzu etli deselerdi eminim çoğu kişi uzak duracaktı. Ancak köpek maması alırken içeriğine dahi bakmayan kimseler adında kuzu etli ve pirinçliyi görünce direkt inanıp alıyor. Neyse lafı çok uzatmadan incelemeye devam edelim.

  Mamanın içeriğinde bulunan olumsuz içerikler:

• Kanatlı eti

  Bildiğiniz üzere kanatlı eti, kalitesiz bir hayvansal kaynaklardan oluşmaktadır. Kanatlı eti olarak genellemelerinin sebebi tavuk, hindi ya da birden fazla kuş türünün içermesinden kaynaklanmaktadır. Ne olduğu belirsiz bir içeriktir.

• Pirinç

  Pirinç, glisemik indeksi yüksek ve içeriğinde yüksek oranda kanserojen madde olan arsenik barındırmaktadır. Glisemik indeksi yüksek besinler köpeklerde obezite, diyabet ve hipoglisemiye neden olmaktadır. Ayrıca glisemik indeksi yüksek besinlerin hayvanlarda kas kütlesini azaltarak, yağ oranını arttırdığı ise bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Arsenik ise başta akciğer ve mesane kanseri riskini arttırmaktadır. Pirinçte yüksek oranda arsenik bulunmaktadır. Bir porsiyon arsenik yiyen bir insanın vücudundaki arsenik oranı %44 oranında artmaktadır. Bu yüzden kuru mamalarda pirinç önerilmemektedir.

• Mısır ve Mısır Unu

  Mısır, glisemik indeksi yüksek ve sindirimi zor bir diğer tahıldır. Mısırın köpekler için herhangi bir faydası bulunmamaktadır. Hatta sindirimi zorlayan tahılların başında geldiği ise bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Mısır en ucuz tahıl ürünü olduğu için kuru mamalara maliyeti azaltmak amacıyla konulmaktadır.

• Patates 

  Patates karbonhidrat oranı yüksek bir sebzedir. Zararlı ya da yararlı olarak adlandıramayız ancak ucuz bir sebze olduğu için bazı köpek mamalarında oldukça fazla kullanıldığından oranına dikkat etmekte fayda vardır. First Class adlı mamada patates proteini bulunmaktadır ki bu köpekler için en kalitesiz ve sindirilebilirlik oranı en düşük proteinlerin başında gelmektedir. 

• Hayvansal Yağ

  Köpek mamalarında içerikte hayvansal yağ olarak yazılan yağ çeşidi kalitesiz ve nelerden oluştuğu bilinmeyen yağ türü demektir. Köpek mamalarında yağ hayvanların dokularının render işleminden geçmesiyle üretilmektedir. Kuru mamanın içeriğindeki yağ türünün hayvansal yağ olarak geçmesi herhangi bir hayvandan yani kedi, köpek gibi hayvanlardan bile elde edilebileceği anlamına gelmektedir. Bu yüzden hayvansal yağın ne olduğu belirtilmeyen köpek mamalarından uzak durulmasını tavsiye ediyoruz.

Mamalardaki olumsuz maddeler:

• Et oranının az olması

  Et oranı %20-%30 oranında ve bu oranlar bir köpek maması için oldukça düşük oranlar olmaktadır. Ayrıca çiğ et oranı yazılmakta ve herhangi bir dehidre edilmiş et oranı bulumamaktadır. Yani içeriğe konulan bu düşük oranlardaki etler, mamanın dehidre edilmesi sırasında dehidrasyona uğrayıp %70 oranında su kaybedeceğinden oranları daha da düşmekte ve etten sağlanan besin değerlerinin mamaya çok düşük bir miktarda katkısı bulunmaktadır.

• Tahıl oranının fazla olması

  Et oranını kısarak maliyeti düşük olduğu için tahıl ve sebzenin fazla olması bir köpeğin temel besin ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve ona kaliteli besin değerleri sunamamasına neden olmaktadır. Köpeklerin hayvansal kaynaklardan alması gerektiği temel besin ihtiyaçlarını tahıllardan ya da sebzelerden alması bir takım sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Mesela proteini hayvansal kaynaklar yerine tahıl ve sebzeden aldıklarında idrarları alkali hale gelmektedir. Bu da böbrekte taş ve kum oluşumuna, mikrop üremesine neden olmaktadır.

• Glucosamine ve chondroitin oranının yetersiz olması

  Köpeklerin eklem gelişimi, onarımı ve yenilenmesi için glucosamine ve chondroitin denilen doğal takviyelere ihtiyacı vardır. Bu doğal takviyeler kimi mamalarda doğal olarak eklenmekteyken kimi mamalarda ise kabuklu deniz ürünleri ve yapay maddeler yardımıyla eklenmektedir. Dr. Clauder's 'a baktığımızda ise kabulu deniz ürünlerinden sağlandığını görüyoruz. Ancak o kadar düşük bir miktardaki bu bir köpeğin günlük ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte değildir. Glucosamine ve chondroitin takviyesi alamayan köpekler kalça çıkığı, osteoartrit ve eklem ağrıları gibi sorunlara maruz kalmaktadırlar. Bu sorunlar hem maddi hem de manevi olarak can sıkıcı sorunların başında gelebilmekte ve kalıcı hasarlar bırakabilmektedir. Bu yüzden glucosamine ve chondroitin oranı 700 mg/kg ve üzeri olan köpek mamalarını tercih etmenizi öneriyoruz.

• Kaliteli ve sindirilebilir proteinin oranının düşük olması

  Pirinç, patates, kanatlı eti ve hayvansal proteinler gibi protein sağlanan içerikler kalitesiz ve ne olduğu belli olmayan hayvan türlerinin yenmeyen kısımlarından oluştuğu için protein kalitesi ve sindirilebilirlik oranı köpekler için yetersizdir. Bu durum alerji, yaşamsal fonksiyonların zayıflaması v.b gibi durumlara neden olabilmektedir. Kısa vadede pek sorun olmuyor gibi gözükse de uzun vadede çok büyük sorunlar doğurabilmektedir.

• Kalitesiz ve yan ürünler kullanıyor olması

  Kalitesiz ve yan ürünlerin kullanılması besin değerlerinin düşük olmasına, sindirimin zorlanmasına ve yaşamsal faaliyetlerin daha fazla yorulmasına neden olmaktadır. Kısa vadede alerji, tüy dökümü, ağız kokusu olarak sorun görülebilir. Uzun vadede ise istenmeyen ve daha kötü problemler doğurabilir.

• Karbonhidrat oranının yüksek olması

  Karbonhidrat, köpeklerde aminoasitler tarafından sentezlenebildiğinden dolayı köpekler karbonhidrata düşük miktarlarda ihtiyaç duyarlar. Kuru mamalarda ise tahıl ve sebze dolu olduğundan, et oranı az olduğundan dolayı karbonhidrat oranı yüksektir. Karbonhidrat, köpeklerde fazlası yağ olarak depo edilen ilk besin değeri olduğundan karbonhidrat oranı yüksek gıdalar köpeklerde aşırı kilo alımına ve yağlanmaya yani obeziteye neden olmaktadır. Karbonhidrat oranını 100 üzerinden protein, yağ, lif ve nem oranından çıkararak bulabilirsiniz. 

  Hipoalerjenik mamalarına değinecek olursak bu yazdıklarıma ek olarak hipoalerjenik mamalarda tahıl oranı %45-%55 oranında; et oranı ise %20-%29 oranında bulunmaktadır. Onun dışında zaten bir kuru mamada olmaması gerekilen ancak First Class markasında olan digest ürününü ve kanatlı yağını ise rafine ettiklerini iddia etmektedirler. Bunun ise hiçbir yararının olmayacağını belirtmekte fayda var. Yani hipoalerjenik etiketi sadece pazarlama stratejisinden ibarettir. Hipoalerjenik mamalarında bile örnek vermek gerekirse kullandıkları tahıl çeşitleri gibi pek çok alerjen madde bulunmaktadır. 

Mamanın kalitesi: 1/5
Mamanın kalite/ fiyat oranı: 1/5
Mamanın içeriği: 1/5
Mama önerilebilir mi? Hayır